Citroen’in MPV sınıfında yer alan modeli olan Picasso geçirdiği son değişim ve gelişim ile oldukça can alıcı bir model haline geldi. Bir önceki neslinden başlayan teknolojik geliştirme ve iyileştirmeler ile güncel haline bir altyapı sağladığını söyleyebiliriz. Artık bu sınıftaki araçlara ülkemizde talepler artmaya başlayınca markalarda hedeflerini ülkemize doğru yönlendirmeye başladılar. Bunlardan verebileceğim en iyi örneklerden birisi ise Picasso olduğunu söylemeliyim. Model, ilk olarak piyasaya sürüldüğünde ve sokaklarda görülmeye başlandığında oldukça ilgi görmeye başlamıştı. Bende aracı ilk olarak yakından birebir görme fırsatını bulduğumda araçtan oldukça etkilenmiştim. Maalesef bu araçlar ilgi görseler bile ülkemizde çok sık sokaklarda gördüğümüz orta sınıf ve alt sınıf araçlar kadar popüler değiller… Belki de bu sorunun en büyük sebebi ise markaların fiyatlandırma stratejilerinden kaynaklanıyor olabilir. Çünkü bu araçlarla birlikte birkaç opsiyonu da edinmek isterseniz fiyatlar hemen yükselebiliyor.
Picasso, sunduğu birçok yeni teknoloji ile sınıfında öncü modellerden birisi olduğunu belirteyim. Picasso’da kullanılan EMP2 platformu sayesinde model artık yaklaşık 140 kg daha hafif bir gövde yapısına kavuşmuş. Bu platform Picasso’nun yanı sıra c4 ve Peugeot 308 modellerinde de kullanılıyor. Araçta kullanılan motor teknolojileri ise PSA grubunun tanıdık motor seçeneklerinden oluşuyor. Ancak ülkemizde sadece tek motor seçeneği olan 1.6 e-HDi motor seçeneği ile satın alınabiliyor. Bu motor 3600 d/d’de 115 Hp, 1750 d/d’de ise 270 Nm tork değerlerine ulaşabiliyor. Aracın boyutlarına ve yapısına rağmen motorun performansı bu araca yetiyor ve tabi ki de bu araçtan aşırı performans beklemekte yanlış olacağını düşünüyorum. Aracın asil mahareti ise yakıt tüketimi konusunda olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Araç ortalama 4 litre fabrika verisine sahipken bu değer yol şartlarına ve performanslı kullanım ile birlikte yaklaşık 5.0-5.5 litre civarlarına çıkabilir. Ancak sakin kullanımla birlikte bu değer 5 litrenin altında olacağı görüşündeyim. Aracın fren performansı da gayet iyi düzeyde ve aracı güvenli bir şekilde durdurmaya yetiyor. Araç genel olarak boyutlarıyla ve yapısıyla SUV sınıfındaki araçlara rakip olabilecek kadar büyük ve geniş duruyor. Aracın ön tasarımından bahsetmek gerekirsek; ön tasarım gayet etkileyici görünüyor ve ince-uzun tasarlanan 3 boyutlu led farlar aracı gayet çekici gösteriyor. Bu farla birlikte uzanan radyatör ızgarası da aracın tasarımına uygun biçimde tasarlanmış. En altta ise sis farları yer alıyor ve derin tasarlanmış yapısıyla dikkat çekiyor. Araçta kullanılan geniş ve büyük açılı camlar aracın tasarım anlayışını tamamlayan unsurlar arasında ve yandan bakıldığında da oldukça geniş bir araç olduğu hemen belli oluyor.
Bu
motor seçeneğiyle birlikte sadece otomatik şanzıman olan ETG alınabiliyor. Hem
dizel hem otomatik birlikteliğinin verdiği konfor bu aracın artılarından birisi
olduğunu söylemeliyim. Bu şanzıman ise PSA grubunun daha önceden de kullandığı
bir şanzıman ve yeni modelle birlikte uyumlu bir hale getirilmeye çalışılmış.
Ancak benim test süresi boyunca bu şanzımanın yaşadığı belirsizlikler ve
kasılmalar biraz can sıksa da Citroen mühendislerinin bu şanzıman üzerinde
tekrardan düzenlemeler yapacağı ve geliştireceği görüşündeyim. Bu sorunun
muhtemelen en büyük sebebi ise tek kavramalı debriyaj sistemine sahip olması ve
diğer firmaların artık çift kavramalı debriyaja sahip otomatik vites
seçeneklerine geçmesi en büyük etkenler arasında diyebiliriz. Kulaklardan vites değiştirmek olumlu
bir özellik ancak araçtan spor otomobil performansı beklemek yanlış olur. Aracın yol tutuş ve konforundan
bahsetmek gerekirsek; aracın genel olarak yol tutuş karakteri beğenimi kazandı
ve bu boyutlara ve gövde yapısına rağmen elektronik sistemlerinde yardımlarıyla
bu aracı yolda tutmak mümkün. Aracın yerden yüksekliği ise ülkemiz şartlarında
biraz avantajlı ancak yine de çok bozuk yollarda dolaşılmaması gerektiğini
hatırlatmakta yarar var. Aracın ses ve rüzgâr yalıtımını başarılı buldum ancak
yüksek hızlarda kabine bir miktar motor sesi sızabiliyor.
Aracın iç mekanından bahsetmek
gerekirsek; aracın iç mekanında ilk olarak bizi iki adet lcd ekran karşılıyor.
Bu ekranlar bize bu aracın iç mekanının selefinden farklı olan yanını
vurguluyor. Bu modelde kullanılan ekranlar sayesinde birçok özellik artık
sadece bu ekranlardan kontrol edilip veya yönetilebiliyor. Bu araçta analog
tuşlar ya da kumandalar yerine çoğu özellik dijital olarak tasarlanmış ve bu
kadar teknoloji size ilk etapta tuhaf gelebilse de alışma süresinden sonra
teknolojinin verdiği keyfi sürmek size kalıyor. Aracın iç mekanı oldukça rahat
ve ferah olduğunu belirteyim. Araç hem ön kısımda hem de arka kısımda oldukça
rahat hareket imkanı sağlıyor. Modelde kullanılan plastiğin kalitesi de genel
olarak iyi ancak birkaç noktada sert plastiğe de rastlanıyor. Kabinde
kullanılan çift renkli plastik de aracın iç tasarımını tamamlayan unsurlar
arasında olduğunu söylemekte fayda var. Araçta yer alan ekranlardan ilki
kabinin en üstüne konumlandırılan 12” büyüklüğe sahip ve bu ekrandan aracın
sürüş bilgilerine, navigasyon bilgilerine ve de fotoğraf yükleme ve ekranın
arka plan fotoğraflarını değiştirebilme imkanı sunuyor. Araçta yer alan ikinci
ekran ise 7” büyüklüğe sahip ve bu ekrandan klima bilgilerine, müzik sistemine
ve telefon bağlantı bilgilerine ulaşabiliyorsunuz. Bu aracın iç mekanında
dikkat çeken diğer bir özellik ise vites kolunun direksiyon kutusunun üzerine
konumlandırılmış olması ve bunun yanı sıra direksiyonun hemen altına
konumlandırılan kulaklardan da vites geçişine imkan vermesi bir diğer önemli
özellik olduğunu söylemeliyim. Araçta sunulan panoramik cam tavan sayesinde
aracın içindeki ferahlık hissi biraz daha artıyor. Aracın iç mekanında sunulan
birçok eşya gözü de kalabalık aileler için vazgeçilmez bir özellik olarak ön
plana çıkıyor.
Aracın arka tasarımından bahsetmek
gerekirsek; en az ön tasarım kadar etkileyici görünüyor ve burada kullanılan
led stopların yapısı oldukça dikkat çekici görünüyor. Aracın arka tasarımı sade
tasarlanmış olsa da ilgi çekici olduğunu söylemeliyim. Aracın arka cam yapısı
da dar tutulmamış ve geri görüş açısından pek sorun yaratmıyor eğer çok problem
yaşayacak olursanız zaten geri görüş kamerası büyük ekranında yardımıyla size
oldukça pratik bir kullanım sunabiliyor. Aracın arka kapılarının üzerine
konumlandırılan krom kaplı malzeme de çekiciliği artıran unsurlar arasında
olduğunu söyleyeyim. Son olarak, araç
boyutlarıyla oldukça rahat ve ferah bir otomobil ve kullandığı teknolojiler ile
bu konforu artırıyor. Araç bu boyutlarıyla da 537 litrelik geniş bir bagaj
hacmi sunuyor ve bu bagaj hacmi istenildiğinde değişken olarak katlanabilen
koltuklarında yardımı ile 1500 litrenin üzerine çıkarılabiliyor. Araç sunduğu
Kör Nokta Uyarı Sistemi, AFIL ve Akıllı Far Sistemi, Aktif Hız Düzenleyici,
EBA, ESP ve ASR gibi güvenlik sistemleri ile de güvenli bir otomobil olduğunu
vurguluyor. Aracın fiyatı ise 83.000 TL civarından başlayarak 88.000 TL
civarına kadar yükseliyor. Ancak belirlenen bu fiyatlandırma aracın sunduğu
rahatlığa ve teknolojik donanıma göre makul olduğunu düşünüyorum. Bu aracın en
büyük iki kozu olan yakıt tüketimi ve teknolojik donanımları ile ailelerin
gönlünü fethedebilir.
Yazar: Soner ÜNLÜER
Sponsor: Desil Otomotiv/Balıkesir
Otomobile ait tüm teknik veri ve donanımlara linke tıklayarak ulaşabilirsiniz;
http://www.citroen.com.tr/home/#/citroen-yeni-c4-picasso/
Otomobile ait diğer fotolar;
*Fotoların üzerine tıklayarak büyük bir biçimde görüntüleyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder